28 Mayıs 2012 Pazartesi

Bilge ve Savaşçı "kabul etmek"

Sadece kabullen dedi Bilge. Sancılı iç sıkıntılarının nedeni bu. Baskalarının aciyarak söyleyemediklerini bir çırpıda itiraf et kendine. Her kelime jilet gibi kanatarak ruhunu düşse de yere, sen bağıra çağıra söyle. . Bin kere aldatmaktansa kendini , bir kere acimasizca dök her şeyi.  Ve sonra lütfen kabullen. Sözlerin doğru olsun ya da olmasın. İster inan istersen inanma. Ama kabullen. Kabul etmek direnmemektir. Vazgeçmek ve özgürlesmek. Kabul edince bırakırsın seni zorlayan her neyse. Sıkı sıkıya tuttuğun iplerin aslında seni nasil da bağladığını anlarsın.  İpler senin elinde değildir, sen iplerin elindesin. Kabullenmek yenilmek değildir. Bir kere o cesareti gösterince ,  zafer tepesine adım atarsın ve oradan izlersin verdigin savaşın yıkıntılarını. İcinde buyuttugun korkuların artik ölüm sessizliğiyle yatmaktadır vadide.  Kabullenmek bazen bırakıp gitmek, bazen de gözyaşları ile sarilmaktir . Direndiğin senin zayıf yönün, yetim bıraktığın ikizindir. Artık elinden tutma vaktidir. Saril senden olan her seye. Kabullen kendini ve şefkat göster . Tuttuğun nefesini artık bırak sakince.