28 Şubat 2012 Salı

Yetenekli insanlar...

Müzik: Amy Winehouse
http://www.youtube.com/watch?v=OiY2sdQ-6qw&feature=related

Uzun zamandır aklıma gelen bir konudur. Geçenlerde sohbet ettiğim yaş ortalaması elli olan bir grup insan da aynı konuyu açınca aramızda keyifli bir diyalog oluştu. Gerçi konu pek hoş değil ama benim yaptığım yorumlar onları şaşırtınca benim açımdan keyifliydi :) Konu tüm dünyada milyonlarca kişinin hayran olduğu, para, pul, şan şöhretin hayatlarından eksik olmadığı yetenekli sanatçıların neden hep uyuşturucudan veya intihardan öldüğüydü. Şöyle bir düşününce Elvis dahil, Kurt Cobain, Michael Hutchence, Michael Jackson, Amy Winehouse ve en son Whitney Houston "ki daha bir çoğu var" hep bu hayatın ağırlığına dayanamamış ve bu dünyayı sanki olması gerekenden çok önce terk etmişler. Hepsinin ortak yönü çok yetenekli ve topluma aykırı olmaları. Aynı zamanda biraz az biraz fazla tüm dünyada milyonlarca kişinin kalplerine dokunabilmeleri.

Yetenekli insanlar her zaman özeldir benim için. Onlar sanki bu dünyaya ait değillerdir.  İlham aldıkları yer neresi ise, oradan bir süreliğine kopup gelmişlerdir. O yüzden yukarısı ile bağları cok güçlüyken Dünya ile bağları incedir.   Yapıları gereği hassastırlar. Çabuk inanıp, kolayca hayallere kapılırlar.  Sanki bir başka boyuttan bakarlar .  Oysa ki yaşadığımız hayat onların bulunduğu şeffaflıkta ve duygu yükünde değildir.  Onlar ruhlarına yakın ne bulurlarsa teselli niyetine sarıp sarmalasa da kendilerine, beklentileri her zaman yerini bulmaz. Gittikçe yabancılaşırken hayatlarına, etraflarında sadece sahte maskelerle onları alkışlayanlar kalır. Bazıları “sadece şanslı olanları”  eş ruhlarını bulur, elinden tutup düştükleri yerden kaldıracak. Ama geri kalanı gittikçe yabancısı oldukları bu dünyada özledikleri vatanlarını ararken yollarını kaybederler.  Bir taraftan fark etmeden eserleri ile toplumun şuurunu yükseltirken diğer taraftan yaşadıkları hayal kırıklıkları  ile sürekli yıkılırlar.  Bir zaman sonra görevlerini tamamlayıp ayrılırlar bu eski dünyadan. Biz ise kendimizce biraz acıyarak biraz iç çekerek yaslarını tutar ve sonra kendi rutin yaşantımıza geri döneriz. Bize neler kattıklarının farkına varmadan nankörlük edip, ukalaca eleştiririz. ..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder